top of page
  • Yazarın fotoğrafıEsma Aydan Dikmen Aksoy

fısıltı


kalp kırılmasının bir sesi var. dışarıdan duyulur mu bilmiyorum; ama ruhun çizilmesinde de bir ses var. göz görmeyince kulaklar daha iyi duyuyormuş. etraftaki dedikoduları da, insanların iç seslerini de, düşünceleri ve kırgınlıkları da. ruhun çizilme sesini duymak da böyle işte. dikkatli dinlerseniz parmağın çizilmesinde de bir ses olduğunu duyarsınız. bence aynı şey, aynı ses. ama küçüklüğümden beri ruhun vücudumun formunda fakat şeffaf olduğunu düşledim, sevimli bir hayalet gibi. kırmızı, şeffaflığı daha cezbedilir kıldı. belki de insanlar bu yüzden korkmadı ruhumu yaralamaktan. anıların da bir dili var. hiç kırgın olduğunuz bir konuda şaka yaptınız mı? "beni aldattığından şüpheleniyorum" deyip gülmeyi deneyin mesela. olmayacak. bir an durup düşüneceksiniz, sessiz olursanız kırılma sesini duyabilirsiniz. kalpte bir sıkışma üstelik. geçmişin yoğunluğu ve haksızlığın dayanılmaz ağırlığı. bir yanda da kurduğunuz mutlu gelecek hayalleri ve bir başkasına toz konduramamanın garip hali. diğer yanda da "alt tarafı şakaydı" diyen iç sesiniz. "geçti" diyerek size bakan partnerinizin silüeti veya. çünkü gözünüz körleştiğinden beri kulağınız daha iyi duyuyor. ama insanlar kör değil. her şeyi gördüklerine inandıkları için kör olmalarına rağmen kör değiller. ve insanlar fazla gürültücü. kimsenin sesleri dinleyecek hali yok. oysa siz bu satırları okurken benim iç sesimi duyabilirsiniz. içinizden beni tanıyanlar, beni iyi tanıyanlar; bu satırları benim sesimden duyacaktır. ben klavyeden çıkan tuş sesini duyuyor, bir kalemin kağıda değişini ya da bir daktilonun kağıt üzerinde attığı adımları hayal ediyorum. bir şakadan küçük peri doğdu diye yazıyorum bunları buraya. size bir şey anlatması önemli değil. biz sadece konuşuyoruz. ben anlatıyorum, siz dinliyorsunuz. gölgeler konuşmaz, yıldızlar konuşmaz. ama inanıyorum her şeyin bir sesi var. sizleri duymak için şimdi ben mi susmalıyım?

4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page