top of page
  • Yazarın fotoğrafıEsma Aydan Dikmen Aksoy

5v/13d


Oysa garlar yeterince hüzünlüdur, uykusunu annesinin evinde bırakıp şehirler değiştiren kızlar için. Ve bu garlarda bana inanın kimse gülmez, neşeli 15liklerden başka. Yani aslında üzgün hissetmek için bu ufak rutinlerden başkası gerekmez. Dünyanın üzme çabası bu yüzden biraz boşunadır, bu boşunalık da tarihini elbet geçmişten alır.

Bu garlarda nice gidilememiş şehir saklıdır ve bu yüzden 10.25 tahran treni yeterince davetkardır. Hatta bu garların solunda ışıklı fotoğrafları, sağında ise eve dönüş yolları bulmak mümkündür. Kızlar bu yüzden olsa gerek garları iade-i itibar yeri olarak bilirler. Anılar yolculukları, yolculuklar da anıları besler. Nice yazılmamış öykünün bu garlardaki zemini oluşturması bu yüzdendir, hem bu birkaç ağustostur böyledir.

Otogarlardan bahsetmek ise özlemini babasının evinde bir çiçek olarak yetiştiren kızlar için bir hayli zordur.Otogarlar ufak tatillerden ve ufak hasretlerden başka bir şey getirmemiştir. Bu kadar çok otobüs seferi ise ancak roman kahramanlarının yolkartlarına aittir.

Tabii insan bazı şeyleri büyünce anlıyor. Geri geri giden otobüslerin güzel ve dertsiz günleri geri getirmediğini mesela veya bu uzun yolların hiçbir zaman filme dönüşmediğini. Gülüşlerini samimi akrabalarının yanında bırakan kızlar da ancak şimdi anlıyor olmalı hayal kırıklığının da hayata dahil olduğunu. Ve kendilerine gereken mürekkebin bu kırgınlıkta bulunduğunu. Fakat kızlar bana inanın bu yolculuklar hüzünden başka bir şey getirmeyecek sizlere. Ve büyüyünce anlayın mürekkebiniz asla tükenmeyecek. Mümkünse siz mürekkebinizi mutluluktan alın zira ancak o zaman yazdıklarınız sevilecek.

Uykusunu sıcak yataklarında, gülüşlerini güzel evlerinde bırakan insanların yanından ve "cepinde" bol mürekkep taşıyan haftasonlarından merhaba, merhaba benim hüzünlü kızlarıma.

4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page