Siz güzel bayanlar ve yakışıklı baylar, ne düşünürsünüz bilmem. Fakat benim böyle mutlu oluşum apaçık bir adaletsizliktir. Mesela ben hemen şimdi kalkıp istediğim yüzyıla gidebilirim.
Bir kedi dolanmaktadır evimin koridorlarında, çizgilerin arasından hor görülmüş bir zenci neşeli şeyler çalmaktadır ve naif efendilerin aldığı daktilodan güzel harfler dökülmektedir saman kağıdıma. Minik ve sakin şehrime yaz gelmektedir ve etraf çilek kokmaktadır. Üstelik ben, o güzel kokan çileklere de sahibim. Yani efendim, şu halimle 70'lerde yaşamaktayım.
Fakat adaletsiz olan tam olarak bu bahsettiklerim değildir. Adaletsiz olan asıl yüzyılımın peşimi bir türlü bırakmayan o inatçı halidir. Penceremi açsam içeri çilek kokularının ardına saklanmış tatsızlıklar da gelir. Her şeyden önce sabahları mutsuz uyanan o okul müdürünün sesi...
Bakın reçel yiyen insanlar sıklıkla neşelidir. Örneğin ağabeyim böyledir. Beyaz peynir yerseniz ciddi, yumurta yerseni enerjik olursunuz. Oysa poğaçalarda insanı mutsuz eden yağlar gizlidir. Okul müdürleri, gözlerinden kaçan renkli saç ve dar paça olmasın diye erkenden kalkar ve kuru poğaça kemirirler. Akademide ise bu seans liseden bozma üniversitelerin az ağaçlı kantinlerinde gerçekleşir. 5 beyin bir araya gelip yediği şey kuru poğaçalar değil, ideallerimizdir. Aralarında iyi yürekli kahramanlar var mıdır dersiniz? Hiç zannetmiyorum.
Bu yüzyılın iyi tarafı, aramızda saymaktan korktuğum kadar çok mesafe olan naif efendileri bir çırpıda evime getirebilmemdir. Çünkü meraklı komşular geceleri sağır olurlar.
Size bu yüzyılın diğer caniliklerinden söz etmeyeceğim. Hepsini yalaka kağıtlardan defalarca okudunuz. Fakat sizi kendi yüzyılıma da davet etmeyeceğim. Hatta harflerimi elektronik yazarken dahi yapmayacağım bunu. O yüzden kuşlu halılardan ve hindistan cevizli sıcak çikolatalardan haberiniz olmayacak. Temiz bir kedinin nasıl koktuğunu ve bir daktilodan nasıl korktuğunu da bilmeyeceksiniz. Fakat dilerseniz, akademik beylere sorabilirsiniz. Üç sır karşılığında uç hikayeler anlatacaklardır sizlere. Çünkü bütün müdürler, akademisyenler, peynirler ve zeytinler böyledir. Siz reçelleri seviniz.
Size de mutlu çilek kokuları efendim.