top of page
  • Yazarın fotoğrafıEsma Aydan Dikmen Aksoy

merhaba


Beni tanımayanlar bilmez; fakat anlatayım

Uzun kahvaltıları seviyorum

Yalnız ve kuru kahvaltılar yerine.

Her iş yerimde bir çeşit yedim bu güne dek.

Eskişehir'de mercimekli börek,

Bartın'da kantin poğaçası.

Poğaçayı açmaya tercih ederim hep.

Ama hovardalıktan yediğim olur gül böreğini.

Anlatayım, ceviz seviyorum, böreklerde ve çöreklerde.

Bizim köyün çöreği sert olur, üzerini de çatalla delerler.

(Kurabiyesi de var; ama bu ayrı mevzu)

Diğer çöreklere pek güvenmiyorum, ay çöreğini hiç sevmiyorum.

Börekleştirilebilir çöreklerdir tahammül edebildiğim.

Ceviz alınacak biliyorum; ama baklavaya fıstık yakışıyor.

Revaninin gücüne inanıyorum; fakat kadayıflar beni çileden çıkarıyor.

Ekmek kadayıfı hariç, onu kaymağıyla seviyorum.

Kokan yoğurt, peynir ve sütler içimdeki köylünün gönlünü okşamıyor.

Şehir köylüsüyüm, cam ocak seviyorum

Ve bu yüzden sütümü kutuyla alıyorum.

Ama sütte en çok ve tek ineği seviyorum.

Kafam rahat otobüs firmalarının algoritmalarını çözdüğümden beri.

Karta göre yiyecek seçiyorum.

Büyüdükçe gelişiyor tüm zevklerim;

Ama hala kayırıyorum sütlü kahve ve kakaolu keki.

Zaten bu yaşıma geldim ve hala, kahveyi sütsüz içemiyorum.

Ben küçükken ballı sıcak süt içirirdi Emine Teyzem.

Kızı keçeleri renklere boyardı.

O gün bugündür severim el işi yapmayı.

Fakat annem mi aldı o gün ne oldu bilinmez,

Bir sebepten yarım bırakırım bütün kasnakları.

Büyüdüm, hukuk okudum;

Ama avukatlığım geçmiyor yan koltuktaki tehditi saptamaktan öteye.

Yolculuklar yapıyorum genelde aynı şehirlere;

Fakat bir yalancı gibi şehirsizliği övüyorum.

Anlatayım, pek gitmedim Ege'ye; ama Akdeniz seviyorum.

Karadeniz içimde ukte, Marmara'yı düşünmüyorum.

Doğu Anadolu tatlı bir hayal; ama güneyini tanıyorum.

Gezdim birkaç sınır hattını; fakat sevgiye inanıyorum.

Ankara güzellemesi yapmayacağım, bazen güzel bulmuyorum;

Fakat beyazdan ve kardan hala vazgeçemiyorum.

Beni tanımayanlar bilmez, neden anlattım bunları.

Karnım mı acıktı, yoldan mı sıkıldım yoksa firma mı övüyorum.

Ama hep dram filmleri izliyorum yolculuklarda,

(Animasyonlara da bir bakıyorum),

Yine de sanılanın aksine esinlenmeden yazıyorum.

Elimde fotoğraf makinem var bir de yasaklı kitabım,

Yasakları biz koyarız ve bizler kaldırırız unutmuyorum.

Birkaç şair okudum, birkaç yazar seviyorum.

O arkadaşın dediği gibi kitaplar demliyorum.

Öyküler de demlenir; ama ben yeşil çay seviyorum.

Yine de özür dilerim o muhabbet kuşundan,

Sırasını savıyorum.

Uyuyamıyorum bazı geceler ve geceleri yazıyorum.

Bununla kaç etti çocuğum, artık duyamıyorum.

Reçelleri samimi buluyorum, ama tüketmiyorum.

Bala karşı ayıp ediyorum, tanıyanlar biliyor.

Ballı ürünler sevip balı öteliyorum.

Barış Manço hıyar gibi hissediyor kendini,

Bense turunç gibi hissediyorum.

Reçelken güzel oluyorum da, başka türlü çekilmiyorum.

Derslerden hatırlıyorum ikame etkisini,

Sizler daha iyi biliyorsunuz, öyle tahmin ediyorum.

Limon yerine, zorunluluktan kullanılıyorum.

Oysa arada portakal çıktığım da oluyor,

Belki de bir süper kahraman, beni portakal yapıyor.

Bizim evde babam soyar portakalları,

Ben soyarken öldürüyorum.

Kavunu amcamdan öğrendim, karpuzu ben de kesiyorum.

Mandalinalar nasreddin hoca; ama artık ameliyat etmiyorum.

Tüm vişnelere tepkiliyim, kirazı tercih ediyorum.

Ve yediğim yaş cevizi hala unutamıyorum.

Beni tanımayanlar bilmiyor bunları neden anlattığımı.

Ben çorapları çiftleriyle asıyorum.

Meyve ve sebzelerle konuşuyorum,

Bardakların birbirine düşmesinden korkuyorum.

Herkes gibi mucize ve sıradanım işte.

Peki toparlıyorum, toparlıyorum:

Merhaba ben Esma, balık yemiyorum;

Mavi seviyor; fakat yeşil giyiniyorum.

39 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page