top of page
  • Yazarın fotoğrafıEsma Aydan Dikmen Aksoy

yeni dünyamın dinsel pratikleri - terapi ya da epipremnum

Hazırsan, başlayalım:



Nedir tüm yazdıkların; kurmaca mı yoksa gerçekler mi?


Neredeyiz tam olarak; başlangıçta mı, yükselişte mi, yoksa düşüşte mi?


En çok neyden korkarsın; geçmişten mi, yoksa gelecekten mi?


İçinde konuşan kim; aklın mı yoksa kalbin mi?


Hangi ailenin sesi duyduğun; şimdiki mi yoksa var eden mi?


Ne yapacaksın mesela; duracak mı yoksa gidecek mi?


Ne dersin ya da susup bekleyecek mi?


Bizi buraya getiren; anılar mı yoksa istekler mi?


Kim burada beklediğin; ben mi yoksa kendin mi?


Kaç katman var içinde; üç mü yoksa yedi mi?


Söyle bakalım, insan kendisinin cenneti mi yoksa cehennemi mi?


Hiç düşündün mü bunları yoksa hepsi derinde mi?


Ne hissediyorsun; geceleri gizli ve derin bir kesik mi?


Ne zaman iyileşeceksin; şimdi mi yoksa hiç mi?


Gidecek misin bir gün yoksa yine gelecek mi?


Kızacak mısın yoksa üzülecek mi?


Anlayacak mısın yoksa alınıp da söylenecek mi?


Ne yapacaksın, böyle eriyip gidecek mi?


Peki nasıl gidiyor dersin ; bir taş mı yoksa durmadan akan su gibi mi?


Ne dersin; aynı mıyız yoksa değiştik mi?


Hangi çiçeksin; bir sarmaşık mı yoksa merdiven mi?


Kuruyacak mısın yoksa direnecek mi?


Duvardaki delikler; boşluk mu yoksa gereklilik mi?


Kim bu konuştuğun; kendin mi?


Olanca karanlıkta kimliği belirsiz mi?


Nasılsın bana söyle; iyi mi yoksa normal mi?


Ne dersin bu olanlar, her zaman böyle, iyi mi?


Yorulduysan biraz bekleyelim. Sonra sakince başa dönelim, hep yaptığımız gibi:


Nedir tüm yazdıkların; kurmaca mı yoksa gerçekler mi?





70 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page