Ona her hafta 12 dakika verirler. O da bu 12 dakikayı kendisi için gönlünce harcar. İsterse haftada bir kez ve bir bütün olarak kullanır onu, isterse de günlere böler. Eğer her gün kendine vakit ayıracak olursa, bu günlük yaklaşık 1 dakika 40 saniye eder. İyi zaman, iyi zaman.
Her gün yaklaşık 1 dakika 40 saniye ile insan camdan dışarı bakıp düşünebilir. Yeşil papağanları ve onları getiren kamyon ya da gemiyi, bu hikayenin aslını ve bir anda kendini bu hikayenin sebep sonucunda bulan diğer kuşları. Yan yana park eden arabaları ve bunların bir çocuğun oyunu ile olan benzerliğini. Ağaçların büyüklüğünü, kadimliğini ve şahitliğini. Yağmurun ne zaman geleceğini, güneşin ne zaman açacağını ve kar yağarken gökyüzünün neden bazen turuncu olduğunu. Eğer hızlı düşünürse başka kuşları, başka insanları, başka ağaçları, başka zamanları ve daha başka şeyleri. Yaklaşık 1 dakika 40 saniyede dişini şöyle üstü körü fırçalayabilir, yüzünü sabunla yıkayabilir veya aynada kendine bakabilir. Dikkatli bakarsa beyazlamış saçlarını görebilir ve belki bir gün 12 dakika içinde saçlarına yeniden kına yakmayı umabilir. Ama kınayı birkaç saat bekletmek, kendi için yaptığı bir şeyden sayılıp dakikalarından toplu olarak düşer mi, bunu bir bilene sormak lazım. 1 dakika 40 saniye bir şarkının hiç olmazsa yarısını söylemek veya dinlemek için de iyi bir zaman. Ortalama 2 günde bir şarkıdan, haftada 3 şarkı, neredeyse bir tam "harekete kimse mani olamaz". Ayrıca kendine güzel şeyler söyleyebilir her gün 1 dakika 40 saniye boyunca, isterse kötü şeyler de söyleyebilir, insanın o gün ne duymak isteyeceği o sabah nasıl uyandığına bağlı.
Bir bütün 12 dakikada insan kendisi için ne yapabilir? Dilerse kitap okuyabilir, bu da okuduğu kitaba göre 4 veya 6 sayfa eder. Böyle hesaplayınca kitapları bitirmek uzun zaman alır ama mühim olan okumak, öyle değil mi? Dilerse, araba kullanabilir. Belki çok yakın yerlere gidip evine dönebilir o zaman; ama şehrini hatta ilçesini bile terk edemez. Olsun, kimsenin buna ihtiyacı yok. Belki de daha uzağa gider ama evine dönemez. İşte buna da kimsenin ihtiyacı yok. Dilerse spor yapabilir, eğer böyle bir alışkanlığı varsa. Yogada mesela şavasanayı kısa tutarsa sırtını esnetebilir. Pilateste ısınma ve soğumadan kısarsa her hafta bir bölgesini çalıştırabilir ve böylece her ay, neredeyse tüm vücudunu çalıştırmış olur. Futbol, basketbol ve voleybolda, teniste ve badmintonda topa birkaç kez vurabilir, servislere çalışabilir ya da o sporda bunun adı her neyse. Yürüyebilir dilerse 12 dakika boyunca. Bu eğer ortalama bir hızla yürürse 1 kilometreden daha az eder ama zaten kim daha uzağa gitmek ister? Dilerse maske yapabilir yüzüne ya da kendisi için bir makyaj. Ama maske daha kurumadan yıkamak zorunda kalabilir. Belki saçına farklı bir model verebilir. Eğer 12 dakikada saçına birkaç tane balıksırtı örerse, bütün bir haftayı saçını yıkamadan geçirebilir. Belki o zaman saçını yıkamak için kullandığı dakikaları da kendi için kullanacağı dakikalara ekleyebilir. Ama bu pratiği hızlandırmak, kim bilir kaç 12 dakikasını alır. 12 dakikada insan hızlıca bir resim yapabilir, pergelsiz ve az detaylı bir mandala, kalimbada 2-3 alıştırma, yabancı bir dilde 2 kısa diyalog. 12 dakika, bir öyküyü tamamlamak için bile yeterli, daha önce eğer yeterince yazdıysa.
İnsanın kendisine ayırabileceği uzunca bir 12 dakika. Kendini yeniden bulmak veya unutmamak için. Dilerse haftada bir kez ve bir bütün, dilerse her gün yaklaşık 1 dakika 40 saniye. İyi zaman, iyi zaman.
